loader
Türkiye’nin Cihanı Kuşatan Işığında Gözleri Kamaşanlar

Türkiye’nin Cihanı Kuşatan Işığında Gözleri Kamaşanlar

1923’ten 2002 yılına gelindiğinde; NATO’nun emir eri konumunda bulunan, Avrupa Birliği kapısında inim inim inletilen, IMF’e dilenci edilmiş, demokrasi ve insan hakları gibi kavramların CHP zihni..

Büyük Türkiye’nin Cihanı Kuşatan Işığında Gözleri Kamaşanlar, Ne Milletimize Aidiyetin Ne De Kutlu Devletimize Tabiyetin Gururunu Ve Şevkini Asla Yaşamayacak Olan Bedbahtlar, Hainler Ve Ufuksuzlardır…
"Av. Sedat Çetinkaya"
 
Devlet-i Aliyye’nin yıkılması için uzun yıllar boyunca varlığımızın üzerine fitne tohumu ekenler, devletimizin yıkılmasını ve milletimizin bir yokoluş sürecine girmesini sağladıktan sonra, ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI ETME KABİLİNDEN BİR STRATEJİ ile CHP gibi bu milletin değerleriyle taban tabana zıt bir oluşumu bu ülkenin başına bela etmişlerdir. 
 
Yıllar boyunca, tek parti iktidarının zulmü altında ve batı medeniyeti safsatasıyla yaşatılan Müslüman Türk milleti, oluşturulan TOTALİTER DİKTATÖRLÜKTEN ancak Sayın Erdoğan yönetiminde kurtulmayı başarmış bulunmaktadır.
 
1923’ten 2002 yılına gelindiğinde; NATO’nun emir eri konumunda bulunan, Avrupa Birliği kapısında inim inim inletilen, IMF’e dilenci edilmiş, demokrasi ve insan hakları gibi kavramların CHP zihniyetinin yetiştirdiği fikir fukaraları için geçerli olduğu ve ancak bir 3.dünya ülkesi kadar gelişebilmiş zavallı bir ülke konumunda bulunuyorduk. 
 
SAYIN ERDOĞAN YÖNETİMİNDE ; nice zorlukları, engelleri, muhtıraları, darbeleri, ekonomik saldırıları, kuşatmaları, askeri blokajları, tehditleri, ambargoları, isyan ve kalkışmaları, hançerleme girişimlerini, ülkemize diz çöktürmeye matuf baskıları, algı operasyonları, ekonomik manipülasyonları vb. aşarak günümüzün güçlü ve bağımsız Türkiye’sine ulaşmayı başarabildik.
 
Bunu yaparken, bazı eksikliklerimiz olsa da ülkemizi dünyanın en modern ülkelerinden biri haline getirdiğimiz gibi bizi ileriye ama çok daha ileriye ve bir cihan devletine taşıyacak olan ekonomik, siyasi , askeri ve sosyolojik zemini oluşturmayı da başardık. 
 
ARTIK TÜRKİYE'MİZ; küresel güçlerle aşık atan, onları kendisine mecbur bırakan, küresel güçlere karşı dünya beşten büyüktür diye haykırabilen, çevresinde kurulmaya çalışılan tüm oyunları, stratejik ve jeopolitik kurguları bozmayı başarabilen, kendi siyasi ve askeri stratejilerini dikte edebilen, sözüne ve varlığına saygı duyulan ve en önemlisi de kendisine düşmanlık etmeye yeltenenler tarafından korkulan bir ülke olarak varlığını tescil ettirmiş bulunmaktadır.
 
İŞTE, Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan ve dünya üzerinde hiçbir ülkenin hatta Birleşmiş Milletlerin ya da Avrupa Birliği gibi kendisini dev aynasında büyük bir güç olarak telakki eden yapıların dahi başaramadığı barışın yolunu, Sayın Erdoğan liderliğindeki Türkiye açmış bulunmaktadır. Bu durum ise CHP zihniyetinin ; ABD’nin eteğinin altına sığınmış, ezik, aşağılık kompleksinde yaşatılan,  bağımlı ve parlamenter sistemin prangalara vurulmuş Türkiye’sinin tavrını ve gücünü değil, Müslüman- Türk milletinin asil ve şerefli omuzlarında yükselen bağımsız, egemen ve bir dünya gücü konumuna yükselmiş olan Türkiye’nin tavrı ve gücünü temsil etmektedir.
 
Yabancı efendilerinin dümen suyunda ülkesinin geleceğine pusu kuranların ; ekonomik temeli bulunmayan algı operasyonları sonucunu yükselen döviz kurlarının oluşturduğu dönemsel nitelikli enflasyondan, küresel tedarik zincirlerindeki kopmalar nedeniyle meydana gelen fiyat artışlarından ve dünya sathında yükselen enerji ve yakıt fiyatlarından hareketle yaptıkları ve aymazlar takımı nezdinde zemin de bulan Erdoğan düşmanlığı//karşıtlığı içeren propagandaların, ülkemiz yönetimini ele geçirmeye matuf psikolojik harp mahiyetindeki saldırılar olduğu da ülkesini seven ve geleceğini düşünen herkes tarafından idrak edilmelidir. 
Şöyle birlikte ve sizlerin de eklemeler yapabileceği bir hayali durumu birlikte şekillendirerek ;
 
1. Kıbrıs’ın, Rumlara peşkeş çekilmesinin önünün açıldığını,
2. Suriye’de Pkk//Pyd//Ypg devletçiliğinin kuruluşuna destek verildiğini,
3. Irak’da, Kerkük’e kadar  uzanan tam bağımsız bir Kürt Devleti’nin kuruluşuna göz yumulduğunu,
4. Azerbaycan’ın şerefli mücadelesinde tıpkı geçmişte olduğu gibi yalnız bırakıldığını, 
5. Türk Birliği hedefinin tarihin tozlu bir rafına kaldırıldığını,
6. Türk Cumhuriyetleri’nin Rusya’nın insafına terk edildiğini,
7. Ülkemizde üretilmeye başlanan ve büyük mesafe alınan savunma sanayi ürünlerinin tamamının çeşitli engellemeler ile yok edildiğini,
8. Mavi vatan doktrininin gündemden çekilip, münhasır ekonomik bölgelerimizin Rum//Yunan ikilisine peşkeş çekildiğini,
9. Ülkemizin, Avrupa Birliği’nin kapısında yeniden kapıkulu olarak atıldığını,
10. Ordumuzun, tıpkı geçmişteki gibi ABD ve CIA’nın yönetimine terk edilerek, ordumuzda Müslüman- Türk kıyımı yapıldığını,
11. MİT Başkanlığımızın, CIA ve Mossad’ın harekat merkezi haline getirildiğini,
12. Vatan hainlerinin affedilip, cezaevlerinden çıkarılıp, bu ülkenin yönetim kademelerini işgaline göz yumulduğunu,
13. Türkiye’nin parçalanması için her türlü girişimin adım adım icra edilmeye başlandığını,
14. İsrail ile sarmaş dolaş olunduğunu,
15. Darbeci- Firavun Sisi yönetiminin ihtirazi kayıt konulmaksızın alkışlandığını,
16. Katar’ın, yalnızlığa terk edildiğini,
17. Libya’nın, kaderine bırakıldığını,
18. Afrika ile ilişkilerimizin, Millattan öncesi döneme evrildiğini,
19. Pakistan ve Afganistan’ın, bizimle pek alakası olmayan uzak memleketler olarak addedildiğini,
20. Ülkemiz nezdinde yürütülen tüm büyük ve önemli projelerin çürümeye terk edildiğini,
21. Ülkemizin IMF’in kucağına bırakılıp, suçun Erdoğan yönetimine atıldığını, 
22. Ülkemizin gelişmesinin ve büyümesinin baltalanması için her türlü girişime varlık kazandırıldığını,
23. Birlikten ayrılan, liderine sahip çıkmayan, okçular tepesini terk eden ve gerekli mücadeleyi vermekten uzak bizlerin anasından emdiği sütün burnundan getirildiğini CİDDİ BİÇİMDE BİR KEZ DÜŞÜNÜNÜZ. ( Dikkat : 
 
Şapka takmayanlar da asılabilir !!! )
 
Şimdilik hayal olan ancak gerçek olabilecek bu durum karşısında, üzerimize yüklenen mesuliyetin ; tarihimiz, milletimiz, devletimiz, dinimiz ve Allah c.c. hazretleri nezdinde çok büyük olduğunu da önemle ifade etmek isterim.
 
Ülkesi için 7/24 çalışan, ömrünü bu ülkenin geleceğine adamış bir başkanın, sonuna kadar hak etmiş olduğu maaşı ile almış olduğu bir beslenme kürünü ağzına dolayacak kadar niteliksiz ve çirkef yosununa bulanmış kişilerin, bu ülke için fitne üretmek dışında dikili ağacı bulunmadığı halde ; rakı –balık- lüks rezidans- tatil- alkollü içki- büşon ücreti - reklam- heykel- ağırlama gideri vs. adı altında bu millete ödetilen paralara karşı ses çıkarmamaları, nasıl ikiyüzlü ve kin siyaseti üzerinden hareket ettiklerini de ortaya koymaktadır. 
 
Bilinmelidir ki hangi gerekçe ve bahaneyle olursa olsun, bu kokuşmuş ve hain zihniyetin güç kazanmasına neden olan her birey, yaşanılacak her zulümden dolayı bire bir sorumlu olacaktır. 
Kutlu ülkemiz, asil ve şerefli milletimiz ve İslam ümmeti için açılan bu büyük ve kutlu yola sırt çevirip, ben belamı bulmak istiyorum diyen varsa ona da işte meydan diyor ve sonunda kazanacak olanın bizler olduğunu da buradan ilan ediyorum…


Gazipaşa Haberler Not:
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Gazipaşa Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.gazipasahaberler.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İzinsiz ve "kaynak gösterilse" dahi iktibas olunamaz; hiçbir surette kopyalanamaz ve başka bir yerde yeniden yayıma konulamaz.


  • Facebook'ta paylaş

Bu Habere Yorum Yap

Benzer Haberler