loader
Siyonistleri Ve İsrail’i, 40 Yıllık Gelecek Planları Üzerinden...

Siyonistleri Ve İsrail’i, 40 Yıllık Gelecek Planları Üzerinden...

Müslüman ülkelerin yapacağı sözde kınamaların, etkisiz ve niteliksiz yaptırımların ve arabuluculuk faaliyetlerinin de sonucu değiştirmeye müteallik...

Siyonistleri Ve İsrail’i, 40 Yıllık Gelecek Planları Üzerinden Vurmak…
Av. Sedat Çetinkaya
 
Filistin halkına karşı insanlık dışı bir zulüm politikasını benimsemiş olan İsrail’e yönelik olarak, Çin- ABD- Fransa gibi ülkelerin varlığına rağmen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi nezdinde aleyhe karar alabilmenin mümkün olmadığını öncelikle belirtmek isterim. Zaten küresel güçlerin hegemonyasını korumak için oluşturulmuş Birleşmiş Milletler gibi yapıların alacağı kararların, siyonist İsrail rejiminin ve yönetiminin umrunda dahi olmayacağını da görmek gerekmektedir.
 
Diğer taraftan Müslüman ülkelerin yapacağı sözde kınamaların, etkisiz ve niteliksiz yaptırımların ve arabuluculuk faaliyetlerinin de sonucu değiştirmeye müteallik bir etkisi olmayacaktır.
 
Filistin halkının ; bölünmüş- kuşatılmış ve işgal edilmiş toprak yapısı, kısıtlı olanakları ve bir bölümü İsrail işbirlikçisi konumundaki yöneticilerinin varlığı karşısında, Filistin halkının canını ortaya koyarak yaptığı mücadele ile İsrail’e karşı gerçek bir başarı elde edebilmesi de kısa vadede mümkün görünmemektedir. Çünkü İsrail, bütün dünyayı karşısına alarak, bütün Filistinlileri öldürmeyi göze alabilecek kadar fikren ve ruhen katılaşmış bir yönetim anlayışına sahip bulunmaktadır. Onlar için öldürülen bir çocuk, yaşlı  ya da kadın değil ; aşağılık bir varlık olarak gördükleri bir Filistinli’den başka bir şey değildir…
 
Türkiye dahil herhangi bir ülkenin ; İsrail’e ve koruyucularına savaş açmadan ve Filistin topraklarına askeri bir indirme ve çıkarma harekatı yapmadan, bu topraklara asker gönderebilmesi de mümkün değildir.
 
Türkiye için İsrail ile karşı karşıya gelmenin, Suriye topraklarının Türkiye’nin kontrolüne girmesi ile mümkün olduğunu, bunun gerçekleşebilmesi için de siyonizmin hizmetindeki küresel ve bölgesel güçlerin Suriye’de açık bir yenilgiye uğratılması gerektiğini görmek ve bunun için strateji geliştirmek gerekmektedir. 
 
Bu bağlamda vadedilmiş topraklar safsatasından hareketle kendisine boyundan büyük don biçmeye kalkan İsrail, kartal’ın yuvasının çevresinde çelik çomak oynamaya çalışmaktadır. Pkk//Pyd //Ypg// Sdg yapılanmasını ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ni maşa olarak kullanarak, sözde vadedilmiş toprakları şekillendirmeye çalışan İsrail, CIA tarafından şekillendirilen DEAŞ’ı bahane ederek bölgeye yerleştirdiği ABD eliyle de bölgeyi insandan arındırmaya çalışmaktadır. 
 
Çünkü onlara göre İsrailoğulları dışındaki insanlar, insan değil ; İsrailoğullarına hizmet etmek için yaratılmış düşük genetik yapıya sahip varlıklardır. Bu düşünce biçiminin, insan neslini Nibiru’dan gelen atalarının yarattığını iddia eden paganlarla birleşmiş hali ise dünyayı felakete sürükleyen inanışın temellerini oluşturmaktadır…
 
Konuya dönecek olursam, İsrail’in bu planının farkında olan Türkiye, Kuzey Irak’ın coğrafi konumu en zorlu bölgelerini adım adım kontrol altına almaktadır ki bu bölgeye yerleşen Türk ordu birliklerini ; 
 
donunu çekmekten aciz, cesaretin ve mücadelenin ne demek olduğundan bihaber, ellerindeki modern silahlara güvenin bir eseri olarak savaşmadan kendilerini galip zanneden kuvvetlere sahip ABD ve yandaşlarının, 1.000.000 kişilik bir ordu mevcuduyla dahi yenilgiye uğratıp bölgeden çıkarabilmesi mümkün değildir.  Yine Türkiye, Suriye cephesinde gerçekleştirdiği operasyonlarla İsrail’in ve arkasındaki küresel güçlerin planını önemli ölçüde akamete uğratmış bulunmaktadır. Ancak bu blokaja rağmen planın, İsrail tarafından sürdürülmeye çalışıldığı da gözden kaçmamaktadır. 
 
Siyonistleri Ve İsrail’i, 40 Yıllık Gelecek Planları Üzerinden Vurmak…İsrail, Pkk//Pyd//Ypg//Sdg yapılanmasının Suriye’de kontrol altında tuttuğu bölgeden, Tel Aviv- Deyr-Ez Zor - Haseke- Sincar- Erbil hattını aktif hale getirmeye ve Suriye rejimini de bu duruma göz yumma edilgenliğine getirmeye çalışmaktadır. İsrail yönetimi, Erbil yönetiminin ilk hatasında Türkiye’nin bölgeyi tamamen kontrol altına alacağını ve tüm şer odaklarını yok edeceğini bildiğinden, ihtiyatla hareket etmekte, en uygun zamanı ve fırsatı kollamaktadır. 
 
Bölgedeki aktörlerin, Türkiye’nin Başika üssünden ve Ovaköy- Musul- Bağdat yol güzergahından rahatsız olmalarının en önemli nedeni de Türkiye’nin bu strateji ile İsrail’in sinsi bir yaklaşımla gerçekleştirmeye çalıştığı projenin tam ortasına bayrak direği dikme iradesini ortaya koymuş olmasıdır. 
 
Ovaköy – Musul- Bağdat hattının aktif hale gelmemesi için her türlü girişim alttan alta sergilenirken, Başika üssümüz de Irak yönetimi tarafından tehdit altına alınmaya çalışılmaktadır. Her zaman ifade ettiğim gibi ABD işgali altındaki ve Iran güdümündeki Irak yönetimine itibar etmek asla ve kat’a mümkün değildir. 
 
Irak yönetiminin Türkiye’ye yakın davranmasının tek nedeni, Irak’ın bir bölümünün Türkiye tarafından ele geçirilmesini ve Musul- Kerkük ve Sincar operasyonlarını önlemektir. Herkes ve özellikle dış politikayı yönlendirenler, Irak’ın toprak bütünlüğü ve Irak’la iyi ilişkiler safsatasından kurtularak, bu gerçeği bu netlikte ve acele tarafından anlamak durumundadır…
 
Suriye rejiminin, Pkk’nın ve ABD’nin ortaklaşa koruma altına aldığı Kamışlı başta olmak üzere ; Malikiye, Amude, Haseke, Rimeylan, Ayn- el Arap (Kobani ) ve Şeddadi,  vadedilmiş topraklar projesi çerçevesinde İsrail ile bağlantılı hale getirilmek üzere CIA ve Mossad ajanlarının yerleşkesi haline getirilmiş bulunulmaktadır. Ancak bizim sivrisinekle uğraşacak zamanımız da lüksümüz de yoktur.
 
İşte zurnanın zırt dediği yer de tam da bu noktada şekillenmektedir. İsrail’i çökertmenin , onların hayallerini çökertmekten başlayacağını görmemiz gerekmektedir. Onların harekete geçmek için, Türkiye’nin en zayıf anını ve en uygun şartların oluşumunu bekledikleri bir süreçte, Türkiye’nin bu projeye vuracağı anlı şanlı bir darbe, İsrail’in ciğeri sökmek gibi bir işleve sahip olacaktır. Bu arada Türkiye düşmanlığını ve İsrail politikalarını, Ermeni iddialarıyla gölgelemeye çalışan J.Biden yönetimi’ni içine düşüreceğimiz aşağılama da bizleri tarifsiz bir zevk içine sokacak, içimizdeki işbirlikçilerin ve hainlerin de kudurarak gebermelerine vesile olacaktır…
 
Bu arada Türkiye’nin bu karşı konulamaz girişimi ve muhatapları tarafından yenilgiye uğratılabilmesi imkansız stratejisi karşısında ; emperyalizmin ve siyonizmin dümen suyunda macera arayanların, ilk darbeyi çok güvendikleri ve yandaşlığını yaptıkları İsrail’den ve ABD’den yiyeceklerini, İsrail’in örtülü işbirlikçisi İran’dan medet uman Suriye rejiminin de binbir pişmanlık içinde kalacağını da belirtmek isterim.
 
Bu noktada Filistin halkının yokluk ve imkansızlık içinde göstermiş olduğu direnişi sonuna kadar desteklememiz gerektiğini , bu direnişin üzerine ölü toprağı atılmış İslam aleminin uyanışı için bir vesile hükmünü taşıdığını da önemle belirtmek isterim.
 
Unutulmamalıdır ki zafer ; inanların, sabrederek gereğince mücadele edenlerin ve hakkı savunanların olacaktır.
 
Küresel güçlerin Türkiye Cumhuriyete Devleti’ne karşı büyük planlar ve zorlu saldırılar yaptığı günümüzde, Türk siyasetine ilişkin en önemli düsturumuz, siyasi dinamikleri iç siyaset üzerinden değil, dış siyaset üzerinden belirleme basiretini göstermek olmalıdır… 
 
Aksi takdirde çirkef çukurunda boğulmamanın , çamura batmamanın ve at izini it izine karıştırmamanın öyle her babayiğidin harcı olmadığını baştan kabul etmemiz, muhtemel olumsuz sonuçlara katlanmaya da hazır olmamız gerekmektedir.
 
Bu vesile ile tüm dostlarımın mübarek Ramazan Bayramı’nı kutlar, sağlık ve esenlikler dilerim…


Gazipaşa Haberler Not:
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Gazipaşa Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.gazipasahaberler.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İzinsiz ve "kaynak gösterilse" dahi iktibas olunamaz; hiçbir surette kopyalanamaz ve başka bir yerde yeniden yayıma konulamaz.


  • Facebook'ta paylaş

Bu Habere Yorum Yap

Benzer Haberler