Diyabetin Ne Kadar Farkındayız?

Kentsel yaşamın getirdiği sağlıksız beslenme modelleri, hareketsiz yaşam ve beraberinde obezite, yaş, genetik faktörler(aile öyküsü) gibi etkenler tip 2 diyabet riskini arttıran başlıca sebeplerdendir. Özellikle risk grubu yüksek..

Diyabetin Ne Kadar Farkındayız?

Diyetisyen Cahide ÇAĞLAYAN

Diyabet; vücutta insülinin üretilmediği, az üretildiği veya üretildiği halde vücutta kullanılamadığı durumlarda meydana gelen kan şekeri yüksekliği ile karakterize kronik bir hastalıktır. En sık karşılaştığımız çeşitleri tip 1 ve tip 2 diyabettir. Çocukluk çağı diyabeti olarak bilinen tip 1 diyabetten korunmak güncel bilgiler ışığında mümkün olmasa da giderek daha sık karşılaştığımız, erişkin diyabeti olarak bilinen tip 2 diyabetten korunmak mümkün.

Kentsel yaşamın getirdiği sağlıksız beslenme modelleri, hareketsiz yaşam ve beraberinde obezite, yaş, genetik faktörler(aile öyküsü) gibi etkenler tip 2 diyabet riskini arttıran başlıca sebeplerdendir. Özellikle risk grubu yüksek olan bireylerin taranması erken teşhis açısından önemlidir. Çünkü maalesef hastaların yarısı diyabetli olduğunu bilmemektedir.

Erken tanı ve tedavi ile hastalığın seyri kontrol altında tutulmakta ve komplikayonlar önlenebilmektedir. Yapılan araştırmalarda açlık kan şekeri sınırda, hafif yüksek veya prediyabet(diyabet öncesi) bireylerin ideal vücut ağılığını koruyarak veya fazla kilolu ise ideal kiloya düşerek ve egzersiz yaparak diyabet gelişme riskinin %45-55 oranında azaltılabileceği gösterilmiştir.

Dünya’da ve ülkemizde giderek artan diyabet vakaları, bu konuda daha bilinçli olunması ve bireylerde farkındalığın arttırılmasının önemini göstermektedir. Bireylerin küçük yaşlardan itibaren bilinçlendirilmesi ve hastalıktan korunmaya yönelik yaşam tarzı değişikliklerinin oturtulması gerekmektedir.

İşte size basit ipuçları:

Şeker ve şekerli besinlerin tüketimini mümkün olduğu kadar azaltın. Şeker içeriği yüksek hazır ve paketli gıdaların ve içeceklerin tüketimini sınırlandırın, mümkünse hiç tüketmeyin.

Beyaz ekmek, makarna, pirinç gibi kan şekerini aniden yükselten glisemik indeksi yüksek besinleri, tam tahıllı ekmekler, kepekli veya tam buğdaylı makarna, bulgur, yulaf ezmesi gibi besinlerle değiştirin.

Beslenmenizde haftada en az 2 gün kuru baklagillere yer verin.

Margarin gibi katı yağlar, hayvansal yağlar, paketli ürünlerde bulunan doymuş yağ alımınızı kısıtlayın, bunlar yerine zeytinyağı, ceviz, badem, fındık, avokado gibi sağlıklı yağlara yönelin.

Fiziksel aktivite düzeyinizi arttırın. Düzenli egzersiz yapmaya çalışın.

Günde en az 6-8 saat, kaliteli bir uyku uyumaya özen gösterin.

İdeal kilonuzu koruyun. Eğer ideal kiloda değilseniz, bu konuda bir beslenme uzmanı/diyetisyenden yardım alabilirsiniz.

Sağlıklı günler dilerim.