loader
Küresel Güçlerin Bir Ülkeyi Ele Geçirmesinin Anatomisi...

Küresel Güçlerin Bir Ülkeyi Ele Geçirmesinin Anatomisi...

Ülke siyasetini ve toplum algısını etkileyecek bir medya ağı kurmak ve bu ağa hizmet edecek kimliksiz ve kişiliksiz yazarları ve de program formatlarını organize etmek...

Küresel Güçlerin Bir Ülkeyi Ele Geçirmesinin Anatomisi- Karşı Hamle Stratejisi Ve Değişime Direnç Gösterenlerin Analizi…
Av. Sedat Çetinkaya
 
Kıymetli Dostlarım,
Küresel güçlerin, tarihi ve sosyolojik olarak kayda değer bir etkiye sahip olmadığı bir ülkeyi ele geçirmek için öncelikle bir planlarının olması ve bu planı uygulama noktasında da bir karar vermiş olmaları gerekmektedir. İşte bu durum, siyasi stratejinin kurulma aşamasını teşkil etmektedir.
 
Bu aşamadan sonra o ülkeyi kuşatacak ağın temel taşlarını oluşturma yani “sistem mühendisliği” aşamasının başlatılması gerekecektir. Bu noktada tabiri caizse, küresel güçlere çalışan bir eko sistemin dizayn edilebilmesi için gerekli olan ilk unsur, ekonomik kaynak olarak belirlenebilmektedir. Bu kaynağın sorunsuz bir şekilde ülkeye girişinin sağlanması ve geliştirilmesi için temel yapı ise bir banka kurmaktır. 
 
Bu bağlamda ülkemizdeki bankaların hizmet ettikleri efendileri incelediğimizde, ülkemizde kimlerin etkin olmaya çalıştığını anlayabilmemiz, temel perspektif açısından olanaklı hale gelmektedir. 
 
Bu hamlenin ardından gelecek hamleler ise KABACA ; 
 
• Ülke siyasetini ve toplum algısını etkileyecek bir medya ağı kurmak ve bu ağa hizmet edecek kimliksiz ve kişiliksiz yazarları ve de program formatlarını organize etmek, 
 
• İşadamlarından kurulu bir çatı örgüt kurarak, bu yapıyı ve mensuplarını ; sağlanacak ekonomik imkanlar, krediler, distribütörlükler, temsilcilikler, acenteler gibi ekonomik enstrümanlarla büyüterek ülke ekonomisi üzerinde hakim güç olarak konumlandırmak,
 
• Toplumsal dinamiklere ilişkin hakimiyeti ele geçirmek için belirli amaçlar doğrultusunda yönlendirilmiş ; sendika, dernek, vakıf gibi oluşumlara varlık kazandırmak, 
 
• Bir veya birkaç siyasi partinin oluşumunu ve gelişimini sağlayarak, kendilerine hizmet edecek siyasi ekollerin ve siyasetçilerin gelişimini temin etmek, 
 
• Eğitim üzerinde ve özellikle ülke yönetiminde etkili olacak kişilerin seçilmesi ve oryantasyonunun sağlanması için özel okullar, kolejler ve yönetimi üzerinde hakimiyet tesis ettikleri üniversiteler kurmak, 
 
• Ülke yönetiminde etkili olan ve ülkelere göre ismi değişebilen Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Sayıştay, Yüksek Seçim Kurulu, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu, Barolar, Yüksek Askeri Şura, Milli Güvenlik Kurulu, Meslek Birlikleri gibi tüm kurum, kurul, birlik ve makamların kendilerine hizmet edecek kişiler tarafından doldurulmasını sağlamak için özel çalışmalar yapmak, 
 
• Ülke istihbaratını ele geçirmek için hassas çalışmalar yapmak ve diplomatik korumalı paralel istihbarat yapılanmaları kurmak,
 
• Ülkenin emniyet birimlerine ve askeri kadrolarına kendilerine hizmet edecek kişileri sızdırmak, çeşitli vasıtalarla kendilerine hizmet edecek personeli devşirmek, kendilerine hizmet etmeyen görevlileri tasfiye etmek, ilerlemelerini engellemek, kendilerine hizmet edenleri yükseltmek, emniyet birimlerinde ve askeri kadrolarda çeşitli tasniflerle kendilerine hizmet edecek özel birimler kurmak, gerektiğinde sivil yönetime müdahale edecek kadrolar oluşturmak,
 
• Devleti borçlandırarak ülke yönetimini üzerinde etkinlik kuracak, siyasileri kuşatarak diz çöktürecek ve aynı zamanda ülkeyi sömürecek ekonomik altyapıyı kurmak,  
 
• Bağımsız- Özerk Merkez Bankası yaklaşımıyla, doğrudan veya dolaylı olarak, ülke sathında kurulan sömürü düzenini daim kılacak para – faiz- enflasyon – istihdam- yatırım – döviz kuru gibi politikaları dizayn etme gücünü sağlamak,
 
• Uluslararası finans kuruluşları , kredi derecelendirme kuruluşları,  IMF, Dünya Bankası gibi yapılar vasıtasıyla oluşturulan dış baskıya çanak tutacak yerli işbirlikçiler sağlamak,
 
• Ülke geleceğini etkileyecek stratejik öneme sahip kıymetli maden üretimi, ulaşım projeleri, askeri hususlar başta olmak üzere stratejik öneme sahip projelerin ve faaliyetlerin ortaya çıkmasını, gelişmesini ve gerçekleşmesini engellemek ve bu konular üzerinden toplumsal karşıtlık politikaları geliştirmek,
 
• Devletin ekonomik düzenin işleyişindeki hakim girişimci pozisyonunu terk etmesi anlamına gelen özelleştirmeleri ve devletin yüksek borçlanma kullanarak ülkelerin zenginliklerini ele geçirmek, 
 
• Gerekli olduğunda, ülke içinde etkin olabilecek ve toplumsal akışı bozacak etkide eylemler yapabilecek terör örgütleri kurmak ve bu örgütlerin gelişimini desteklemek,
 
• Siyasette ; çok partili, güçlü olmayan yönetimleri ve istikrarsızlığı öngören sistemleri destekleyerek, karşılarında kendileriyle mücadele edecek bir siyasi gücün varlık kazanmasına imkan vermemek, oluşan güçlü siyasi partileri ise fırsatları ya da ajanlarını kullanarak bölmek,
 
• Bürokratik kadrolaşmayı sağlayacak dinamikleri oluşturarak, kendileriyle uyum içinde çalışmayan siyasi kadroların, kısa süreler içinde tasfiye edemeyecekleri ve kendilerine hizmet eden oligarşik bir düzen oluşturmak, 
 
• Toplumu ; din- felsefe- milliyetçilik- milli değerler- vatanseverlik gibi kavramlardan uzaklaştıracak ve bu kavramlar etrafında şekillenen sosyolojiden uzak tutacak bir yaşam biçimi geliştirmek için çok yönlü toplum mühendisliği stratejisi çerçevesinde çalışmak,
 
• Satılık kalemlerin dandik eserlerini allayıp pullayıp büyük eserler olarak lanse etmek, sanat ve sanatçılıkla uzaktan yakından ilgisi olmayan kimliksiz ve kişiliksiz etki ajanlarından oluşan ünlüler camiası ve bu camianın ön planda olduğu film- tiyatro- dizi gibi enstrümanlarla toplumu dizayn etmeyi hedeflemek ŞEKLİNDE BELİRLENEBİLİR… 
 
İşte bu gerçeklik karşısında ülkemizde yaşayan HERKES ; var olan kuşatılmışlık karşısında ülkesinin durumunu , destek verdiği veya sempati duyduğu siyasi partilerin ve liderlerin pozisyonlarını, kimlerin tüm milli ve manevi değerlerimize ihanet içindeki bu düzeni sahiplendiğini çok iyi analiz etmelidir. 
 
VE YİNE HERKES, bu düzeni gerek ülkemiz içinde ve gerekse dünya sathında parçalamak için mücadele eden yöneticilere destek vermenin, MİLLİ VE DİNİ BİR ZORUNLULUK VE SORUMLULUK olduğunu tam anlamıyla idrak etmelidir.
 
Yoksa ibadetleri, niyetleri ve inançları BOŞA ÇIKMIŞ MÜSLÜMANLAR, milli değerlerini küresel güçlere peşkeş çekmiş TÜRK’LER olarak tarihe geçeceğimiz muhakkaktır. 
 
Zor günler, kişilerin ve stratejilerin test edildiği, kırılmaların yaşandığı zamanlardır. Zor günlerden geçiyoruz ancak yukarıda kaba hatlarını ortaya koyduğum düzenin sahiplerine karşı her zeminde hamle yapan bir lidere de sahip bulunuyoruz. Bizler kırılmak bir tarafa, her şart altında davasının ve inançlarının arkasında duran kişiler olarak yükselecek, küresel güçlerin ve içimizdeki işbirlikçilerin YALANLARINI VE BASKISINI boşa çıkarıp, temelsiz stratejilerini kırarak, hak edeceğimizin de üstünde bir zafere ulaşacağız…
 
Böylece herkes hak ettiğine kavuşacak, ya kutlu bir dünya düzenine varlık kazandıran ŞEREF SAHİBİ ASİL İNSANLARDAN ya da zillet çukurunda boğulan İŞBİRLİKÇİ- HAİN VE SÜNEPELERDEN  olacaktır…


Gazipaşa Haberler Not:
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Gazipaşa Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.gazipasahaberler.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İzinsiz ve "kaynak gösterilse" dahi iktibas olunamaz; hiçbir surette kopyalanamaz ve başka bir yerde yeniden yayıma konulamaz.


  • Facebook'ta paylaş

Bu Habere Yorum Yap

Benzer Haberler