loader
İnce Çizgi...

İnce Çizgi...

İpek yolu güzergahında şekillenecek ticaret, günümüz dünyasının en önemli siyasi gelişmelerinden birisini oluşturuyor olmakla birlikte, dünya nüfus dengesinin bazı ülkeler...

İnce Çizgi...
Av. Sedat Çetinkaya
 
Uluslararası siyasette her meselenin , zaman ve mekan boyutunda ve olayları etkileme gücü babında önemli olarak değerlendirilebilmesi mümkün olsa da günümüzde, küresel siyasete yön veren stratejik öneme sahip gelişmeler bulunmaktadır. 
 
Bu bağlamda belirtmek gerekirse  ; Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği askeri- siyasi ve ekonomik  açıdan çok yönlü olarak güç kaybederken, çok merkezli bir dünya da hızla şekillenmektedir. Eksik stratejik değerlendirme yapanların aksine bu şekillenmenin tamamının, küreselcilerin faaliyetlerine ve hedeflerine bağlanabilmesinin mümkün olmadığını da önemle belirtmek isterim.
 
İpek yolu güzergahında şekillenecek ticaret, günümüz dünyasının en önemli siyasi gelişmelerinden birisini oluşturuyor olmakla birlikte, dünya nüfus dengesinin bazı ülkeler lehine kırılma oluşturan ciddi bir ivme ile yükselmekte oluşu, dünyanın önümüzdeki yıllarda nüfus probleminden kaynaklanan gıda ve su temini ve toprak talebi gibi savaşmaya yönelten sorunlarla karşı karşıya kalmasına da neden olacak gibi görünmektedir.
 
Bu arada dünyanın çok eski bir ticaret yolu olan ancak yeni bir bakış açısıyla şekillenen İpek yolunun kontrolüne kimlerin sahip olacağı ve bu yol üzerinde şekillenen ticaretten ve stratejik üstünlükten kimlerin yararlanacağı hususu büyük önem kazanmaktadır. Ayrıca oluşan bu yeni perspektifin meydana getireceği değişimler de en az İpek Yolu kadar önemli bulunmaktadır. 
 
Çünkü İpek Yolu’nun günümüzdeki versiyonunun oluşturacağı yeni dengeler noktasında ; uluslararası kurumların, küresel rezerv paranın, askeri ittifakların, üretim ve finans merkezlerinin, lojistik üstlerin mutlak anlamda yeniden şekillenmesi söz konusu olacaktır. Artık günümüzdeki gibi bir Birleşmiş Milletler’den, Dünya Bankası’ndan, Dolar ve Euro’nun rezerv para üstünlüğü teşkil etmesinden, üretim ve finans merkezinin ABD ve Avrupa oluşundan ve NATO’nun varlığından bahsedilebilmesi mümkün olmayacaktır. 
 
Bu çerçevede ise iki husus özellikle dikkat çekmektedir. Küreselciler, devletler var olsalar da dünyanın zorunlu nedenlerden dolayı , devletlerin bazı yetkilerini devredeceği, belirli kıta kotaları ve ülke nüfusları doğrultusunda temsil edilecekleri bir Birleşmiş Milletler idaresi tarafından yönetilmesini dillendirmeye ve şekillendirmeye başlayacaklardır. Bu stratejileri ile hedefledikleri ise ; dünya yönetimini ele geçirmek ve dünyayı istedikleri biçimde yönlendirebilecekleri bir zemini elde etmektir. 
 
Kısaca TEK DEVLET'e ulaşma hedefleri bulunmaktadır.
Dikkati çeken diğer husus ise küresel rezerv para olarak Dolar ve Euro gibi batının kontrolünde olan para birimlerinin değil, tüm katılımcı devletlerin oluşturacağı "ORTAK BİR MERKEZ BANKASI "  çerçevesinde kıymetli madenlere bağlı olarak tedavüle sürülecek "KÜRESEL REZERV PARA BİRİMİNİN" oluşturulması olarak tezahür edecektir.  Böylece oluşacak ekonomik ilişkiler ağı , geçmiş dünyanın tüm ekonomik altyapısını değiştirecek, elinde kıymetli madenler bulunan ülkelere de büyük bir avantaj sağlayacaktır. 
 
Doların veya Euro’nun bir sopa gibi kullanılmasından endişe duyan ülkeler ise bu oluşuma ciddi katkı vererek, ABD’nin ve Batının küresel hakimiyetine büyük bir darbe vuracaktır. Bu bağlamda geliştirilecek "YENİ BİR PARA TRANSFER AĞI" da ABD’nin küresel gelirlerinin önemli bir bölümünü ortadan kaldıracak ve ABD ekonomisi para transferlerinden sağladığı gelirin ortadan kalkmasıyla büyük bir gerileme yaşayacaktır. Bu hususta küreselcilerin tamamen kendi kontrollerinde şekillenecek bir para ağı kurma hayallerinin bulunduğunu ve tedavüle sürdükleri Bitcoin – Bitcoin Cash- Ethereum – Ripple gibi sanal paralarla bu konuda altyapı oluşturmaya çalıştıklarını ve bu hususta bazı oldu- bittiler oluşturmaya çalışsalar da başarılı olamayacaklarını da ayrıca belirtmek isterim.
 
İşte küreselcilerin, ABD yönetimini kullanarak ABD’den yumuşak bir çıkış yapmaya çalıştıkları, Avrupa’nın yeni dengeler ve ABD’nin alışılagelmiş varlığı arasında ikilemler içinde bulunduğu ve Türkiye ile Rusya’nın çok yönlü baskısını iliklerine kadar hissettiği, İngiltere’nin eski gücünden ve potansiyelinden uzaklaşmış olduğu, Rusya’nın gelişen Türk etkisine karşı koyabilecek yeterliliklere sahip olmadığı ve küreselcilerin de Türkiye’yi kontrol edebilme imkanlarının olmadığı bir dönemde Türkiye, yeni bir güç merkezi olarak varlık kazanmış ve dünyanın karanlık ufkuna bir GÜNEŞ gibi doğmuş bulunmaktadır.
 
Günümüzde yaşanan ve dünyanın küreselcilerin istediği tarzda şekillenmesine engel olabilecek kapasiteye,  küresel bilince, kadim tarih bilgisine ve cihan hakimiyetine yönelik mefkureye sahip olan tek ülke Türkiye olduğu gibi  tek güç de Müslüman- Türk milleti ve onun etrafında toplanan kardeşlerinden oluşacak birliktir.
İçinde bulunduğumuz an itibariyle Türkiye bu iradeye sahip olduğunu gösteren kutlu sancağı kaldırmıştır. Tüm devletler nezdinde, yüksek bir bilgelikle ileriyi gören analistler ve stratejistler, Türkiye’nin yükselişini ve yönelimini görmüşler ve etkili uyarılara başlamışlardır.
 
TÜRKİYE , önce TURAN’a sonra da KIZILELMA’ya doğru gitmektedir.
 
Türkiye’nin ; İpek yolunun tam ortasında, ve yolların düğüm olduğu Akdeniz’de büyümeye, Afrika sahillerinde köşe başlarında , Kafkas Dağlarının zirvesinde yurt tutmaya, Orta Asya semalarında şah kartal olup uçmaya, Altay dağlarında Bozkurt hüviyetinde ulumaya başlaması, DÜNYA'YA YENİDEN HÜKMETMEYE KARAR VERDİM söyleminin ilanından başka bir şey değildir.
 
Kıymetli Dostlarım, BU BİR HAYAL DEĞİLDİR. İhtiyacımız olan şeyler ; her türlü baskıya direnerek aleme yeniden nizam verebilmek için yeterli güce ulaşacak zamanı elde etmek, mutlak bir mücadeleyi birlik içinde sürdürmek , başkanımıza ve yol arkadaşlarına sonuna kadar destek olmak, bireysel ve küresel bazda yüksek bir strateji ile çalışmak ve gerçek hedef olarak Allah’ın rızasını kazanmayı hedef edinmek olmalıdır.
 
Türkiye’nin büyük ve kutlu yükselişi karşısında, çareyi bize karşı savaş açmakta bulacak olan küresel güçleri ve onların arkasındaki şeytani güçleri mağlubiyete uğratarak, insan ile şeytan ve yandaşları  arasındaki mücadelede tarihi bir üstünlüğü hep birlikte elde edecek ve insanın onurlu varlığını tesis edeceğiz... 
 
Önümüzdeki süreç, sıradanlık içinde gelişen bakış açıları tarafından tahmin bile edilemeyecek kadar önemli olayların sahneleneceği bir Arena’ya dönüşmenin eşiğinde bulunmaktadır. Bu süreç, insanlık tarihinin en zorlu mücadelelerine sahne olacak ve safını doğru seçenlere iki cihanda da gururla taşıyacakları emsalsiz bir şeref bahşedecektir.
 
ANCAK, Devlet stratejisi ve çıkarlarımız gereği İsrail ile yakınlık kurmamız lazım diyerek siyonizmin zulmünü sineye çekme arzusunu istekle ortaya koyan İLKESİZLERDEN başlayarak, namaz yetmiyormuş gibi İslam dinine "YENİ İBADET ŞEKLİ İCAT EDEN" ve bunları gösteri şeklinde icra ettirerek kendisini dini bir vazifeyi ifa etmiş zanneden gafilleri de akıl- mantık ve ilimden oluşan İNCE ÇİZGİ’yi görerek  hareket etmeye davet ettiğimi de neticeten belirtmek isterim...


Gazipaşa Haberler Not:
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Gazipaşa Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.gazipasahaberler.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İzinsiz ve "kaynak gösterilse" dahi iktibas olunamaz; hiçbir surette kopyalanamaz ve başka bir yerde yeniden yayıma konulamaz.


  • Facebook'ta paylaş

Bu Habere Yorum Yap

Benzer Haberler