loader
...Türkiye’nin Stratejisini Etkileyen Arızi Faktörler...

...Türkiye’nin Stratejisini Etkileyen Arızi Faktörler...

ABD’nin Akdeniz'de; İsrail – Mısır - Suudi Arabistan - Birleşik Arap Emirlikleri – Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi ile birlikte kurmaya çalıştığı hakimiyet ise Türkiye..

Akdeniz - Libya – Suriye - Irak Ve Azerbaycan Bağlamında ...Türkiye’nin Stratejisini Etkileyen Arızi Faktörler...

Akdeniz - Libya – Suriye - Irak Ve Azerbaycan Bağlamında ...Türkiye’nin Stratejisini Etkileyen Arızi Faktörler...
Avukat Sedat Çetinkaya
 
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Irak ve Suriye bağlamında ve Pkk//Pyd//Ypg yapılanması öncülüğünde oluşturulmaya çalışılan Kürt Devleti planını büyük ölçüde bloke etmiş ve bu plan çerçevesinde atılan adımlarla orantılı olarak ETKİ SAHASINI ve fiilen de olsa SINIRLARINI genişletmiştir.
 
Rusya ve ABD’nin, Türkiye ile yapmak durumunda kaldığı mutabakatlar ise Türkiye’nin ilerleyişini engellemeye matuf politikalar olarak okunmalıdır. Ancak her iki ülke de kendi çıkarları gereğince, Türkiye’nin Suriye ve Irak coğrafyasında elde etmiş olduğu kazanımlardan ve kendi planlarının bozulmasından oldukça rahatsızdır. Ancak Türkiye’nin bölgedeki varlığını etkisiz hale getirebilecek bir dengeyi kurabilme kapasitesinden yoksun olduklarını söyleyebilmek de mümkündür.
 
Zira Türkiye’yi bölgesinde karşısına alabilmek için ; çok güçlü bir donanmanın varlığı, minumum 1.000.000. iyi yetişmiş askeri barındıran bir ordunun mevcudiyeti, üstün bir askeri yönetim, trilyonlarca Dolar yatırımı gerektiren bir lojistik altyapı ve bu orduyu uzun süre besleyebilecek finansman gerekmektedir. Bu şartlar gerçekleşmediği takdirde, hiçbir ordunun Türk Ordusu’nun karşısına çıkma cesaretini gösterebilmesinin mümkün olmadığı ve dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni etki altına alabilme olanağının bulunmadığı açıktır...
 
ABD’nin AKDENİZ'de ; İsrail – Mısır - Suudi Arabistan - Birleşik Arap Emirlikleri – Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi ile birlikte kurmaya çalıştığı hakimiyet ise Türkiye’nin Akdeniz’i egemenlik sahası olarak bloke edici ve Libya’da Hafter vasıtasıyla arzulanan gelişmeyi engelleyici stratejisi nedeniyle büyük bir darbe almış bulunmaktadır.
 
Fransa ise ABD’nin ve Rusya’nın etkisiyle ; Suriye, Akdeniz ve Libya bağlamında şekillenen küresel stratejiye kendi çıkarları dahilinde etkide bulunmaya çalışan ancak etkisiz kalan bir ülke olarak karşımıza çıkmaktadır.
 
Bölgeye ilişkin dengeyi kendi çıkarları dahilinde tanzim etmeye çalışan küresel güç merkezlerinin, Türkiye’yi Libya’da etkisiz kılma çabaları da etkisiz ve güdük kalmış bulunmaktadır. Rusya – Fransa ve BAE’nin, Hafter’e destek vermeye yönelik pozisyonları, DEVAMLI BİÇİMDE ZAYIFLAMAKTADIR. Ancak bu arada Libya’daki Hafter güçlerine destek hususunda, LOJİSTİK GÜCÜ KUVVETLİ OLAN MISIR ÖNE SÜRÜLMEKTE ve UMH güçlerinin, Sirte ve Cufra’ya yönelik olarak gerçekleştireceği muhtemel harekatın, Mısır’ın olası müdahalesiyle ULUSLARARASI BİR BOYUT kazanmasının önü açılmaya çalışılmaktadır. Ancak gerek darbeci Sisi yönetiminin taşıdığı kaygılar ve gerekse Türkiye’nin kararlılığı, küresel güçleri ciddi biçimde endişeye sevketmektedir.
 
Bu arada İsrail’in gizliden gizliye Türkiye ile yakınlık kurulması noktasında etki oluşturabilecek bir argüman arayışı da gören gözler nezdinde dikkat çekmektedir.
 
Derin tarihi dengeyi okumayı iyi bilen İngiltere ise ; Malta ve İtalya ile birlikte, Libya hükümetinin ve dolayısıyla Türkiye’nin yanında saf tutuyor görünmektedir. Bu noktada İngiltere’nin ; Fransa’nın, Akdeniz- Suriye ve Irak’da oluşturmaya çalıştığı etkinliği bozma çabasının dikkate değer olduğunu da belirtmek isterim.
 
İşte tam da bu dengeler ışığında Rusya’nın, TÜRKİYE’NİN KONSANTRESİNİ DAĞITMAK üzere harekete geçerek, Ermenistan- Azerbaycan arasında Dağlık Karabağ dışındaki bir bölgeden, stratejik boru hatları ve tren yolu hattını tehdit edecek bir yaklaşımla çatışma çıkmasını sağladığını görebilmek mümkündür. Ancak Rusya’nın bu çatışmanın genel bir savaş halini almasını istediğini söyleyebilmek mümkün değildir. Rusya sadece ama sadece Türkiye’nin konsantresini bozmak istemekte ve Türkiye destekli UMH güçlerinin Sirte operasyonu ve Cufra operasyonunu ertelemesini sağlamaya çalışmaktadır. 
 
Çünkü Ruslar da ABD de Türkiye’nin Libya operasyonunun çok yakın olduğunun istihbaratını almışlardır. Ancak Türkiye’nin stratejik bir taktik olarak son anda yapmış olduğu ertelemelerin ve karşı istihbarat uygulamalarının oluşturduğu gerilim, sahadaki tüm istihbarat birimlerinin sinirlerini iyice bozmuş bulunmaktadır. Çünkü TÜRK İSTİHBARATI KENDİLERİYLE KEDİNİN FAREYLE OYNADIĞI GİBİ OYNAMAKTADIR… 
 
Libya’daki Hafter yanlıları ; “şu operasyon biran önce başlasa da ÖLSEK ya da arkamıza bile bakmadan KAÇSAK” noktasına gelmiş, bölgedeki ajanlar ise YALANCI ÇOBAN pozisyonuna düşmüş bulunmaktadır. Birgün operasyon başladı dediklerinde, kimse kendilerine inanmayacak hatta telefonlarına çıkan bile olmayacaktır…
 
Bu arada Ermenistan, Türkiye’nin meseleye dahil olup, büyük bir saldırı altında kalmaktan korkmakta, Rusya’nın varlığını arkasında tam olarak hissedemediği için doğasına uygun olarak YILAN GİBİ KIVRILMAKTA ve DAYAK YEMİŞ İT GİBİ BÜZÜŞEREK sahnelediği acındırma politikasıyla tansiyonu düşürmeye çalışmaktadır. ANCAK YAKIN BİR GELECEKTE, HİÇBİR ŞEYİN KENDİSİNİ KURTARMAYA YETMEYECEĞİNİ YAŞAYARAK TEREDDÜTSÜZ BİR BİÇİMDE ANLAYACAKTIR…
 
Daha önce Ermenistan yönetimini ele geçirmeye çalışmış olan İngiltere’nin sessiz kalması da Rusya’yı bu noktada endişeye sevketmektedir. Rusya, ABD ve İngiltere tarafından ve TÜRKİYE ÜZERİNDEN BİR TUZAĞA ÇEKİLİP ÇEKİLMEDİĞİ NOKTASINDA CİDDİ ENDİŞE DUYMAKTADIR…
 
İsrail ise uzun süreli ilişkilerinin bulunduğu Azerbaycan yönetimini destekler görünmektedir. Bu durumun İsrail’e Türkiye ile ilişkilerini geliştirme noktasında uzun süredir beklemekte olduğu avantajı sunup sunmayacağının ise gelişmeler doğrultusunda tartışılması gereği bulunmaktadır. 
 
Rusya’nın bölgede ağırlığını hissettirmesi ve ayrıca gerilimi arttırması durumunda, bu husus İsrail’in işine gelecek ve kullanabileceği stratejik bir koz elde edecektir. Zira İsrail’in istekleri, Rusya açısından büyük önem arzetmek durumundadır. Çünkü İpek yolu projesinin finansörü konumundaki küresel para baronu Rothschild ailesinin, Rusya üzerinde büyük bir etkisi ve gücü bulunmaktadır. 
 
Ancak aynı zamanda Kafkaslarda düzenin bozulmaması da bu aile için önemlidir. Zira İpek yolu projesi açısından Kafkasların güvenliği büyük önem arzetmektedir. Bu durum ise İngiltere’nin bölgeye yönelik politikalarını şekillendirmekte, ; Rothschild ailesini, Rusları bölgeyi etkilemekten uzak durması konusunda baskı yapması için yönlendirmektedir. 
 
Rusya’nın Türkiye ile karşı karşıya kalması ve NATO’nun Rusya’nın etki altına almaya çalıştığı her yere müdahil olması, Rusya’nın ekonomisini, geleceğini ve tüm stratejilerini olumsuz yönde etkileyen bir gelişme olacaktır. Rusya, Ermenistan için böyle bir adımı atacak kadar devlet yönetiminden bi haber bir ülke değildir. Böyle beyin fukarası bir politikayı dünya üzerinde uygulayabilecek tek zihniyet CHP ZİHNİYETİ, tek kişi ise yüksek (!) siyasette level atlamış KILIÇDAROĞLU ’dur…
 
Bu siyasi altyapıdan çıkan durum ise Rusya’nın ve diğer tüm güçlerin Libya’da kaybettiğinin tescil edilmesidir. Rusya’nın Suriye’nin El- Bab bölgesinde yaptığı bombalama girişiminin, ABD’nin Türkiye’ye yönelik Rusya ile yürütmekte olduğu boru hattı projelerinden ayrılması şeklindeki abesle iştigal olarak nitelendirilebilecek talebinin ve çok isteyen varmış gibi ikide bir gündeme taşıdığı F- 35’lerle ilgili söylemlerinin, yaşadıkları kayıptan mütevellit panikten kaynaklandığını da önemle belirtmek isterim…
 
Karşımızdaki güçler, birbirlerine güvenemedikleri için birlik oluşturamadığı gibi karşımıza çıkacak cesareti de gösterememektedir. Ayrıca Türkiye ile yol almanın kendilerine kazanç getireceğinin farkına varanlar da az değildir. Bu nedenle küresel siyaset, birbirine kazık atan atana konumuna gelmiş bulunmaktadır.
 
Böylece yol, dikkatli bir şekilde olsa da bizim ilerlememiz için her daim açıktır…
 


Gazipaşa Haberler Not:
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Gazipaşa Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.gazipasahaberler.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İzinsiz ve "kaynak gösterilse" dahi iktibas olunamaz; hiçbir surette kopyalanamaz ve başka bir yerde yeniden yayıma konulamaz.


  • Facebook'ta paylaş

Bu Habere Yorum Yap

Benzer Haberler