loader

İnsan....

Ümit TUNCER
Yazar:Ümit TUNCER
Bu yazı

İnsan....
Ben insanın ruh, ruhun da bir tapınak olduğuna inanıyorum. "Sezai Karakoç"
Bir başka deyişle, insan ruhunda bir tapınak, insan ruhunun bir tapınak olduğuna inanıyorum.
 
İnsan orada kendi içine eğilir; 
O dupduru suda bulanıklığa ait ne varsa temizlenmeli ve o mermersi geometride tek ışık ve tek aydınlık yansımalıdır:
 
Allah'a inanma ışığı ve ona inanma aydınlığı. (Diriliş Neslinin Amentüsü, s. 9)
 
Yunus’a göre insan önce kendini tanımalıdır. Okumak, insan için kendini tanıma yolunda atılmış önemli bir adımdır:
İlim, ilim bilmektir / İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsen / Ya nice okumaktır
 
Sevgi, Yunus’un şiirlerinde yerini almış, insanlık için önemli bir değerdir. İnsanlar, din, mezhep, ırk, millet, renk, mevki, sınıf farkı gözetilmeksizin sevilmeyi hak etmektedir.
 
Nitekim Albert Einstein sözü kulağımızda çınlar :
“Aptallara göre insanlar ırk, cinsiyet, milliyet, yaş, statü, renk, din ve dil başta olmak üzere sekizden fazla kategoriye ayrılırlar. Halbuki olay bu kadar komplike değildir. 
 
İnsanlar sadece ikiye ayrılırlar: 
İyi insanlar ve kötü insanlar.” 
 
Yunus’taki insanlık sevgisi, bir bakıma kendisiyle özdeşleşmiş sevgi felsefesinin temel parçalarından biri olmuştur:
 
Maharet  güzeli görebilmektir / Sevmenin sırrına erebilmektir,
 
Cihan alem herkes bilsin ki şunu;
En büyük ibadet sevebilmektir,
 
Bir başka dörtlüğünde ise dünyanın geçiciliğini ve sevginin yüceliğini şöyle açıklar:
Gelin tanış olalım / İşi kolay kılalım / Sevelim sevilelim / Dünya kimseye kalmaz.
Doğruluk, Yunus’a göre insanı özüne işlemelidir.  
 
Veya; 
Bir başka deyişle doğruluk insanın önce kendinden başlamalıdır: 
 
Cümleler doğrudur sen doğru isen / Doğruluk bulunmaz sen eğri isen
 
Yunus’un şiirlerinde sabretmekte olgun insanın yaşam felsefesini oluşturan önemli değerlerden biridir. Ham insan sabrın meyvesinden yararlanamayan insandır:
 
Sabır  gözet ki aziz olasın / Sabır bekler isen mana bulasın,
Sabırsız kişilerin dirliği ham / Bar (Yük) gelmez ona ahır serencam.
 
Anadolu erenlerinden Hacı Bektaş Veliye izafe edilen Makâlât eserine  göre insan toprak, su, ateş ve yelden (hava, rüzgâr) müteşekkil dört unsurdan mürekkep olarak yaratılmıştır. Bu dört unsur, dört bölük insanla karşılaştırılır:
 
Birinci bölük; 
âbidlerdir. Bunlar şeriat kavmidür ve asılları yeldendir.
Yel hem şifâ verici hem de kuvvettir; bu sebeple bunlar da gece gündüz Hakk’ın ibâdetinden ayrılmazlar.
Yel esmeyince ekinler samanından ayrılmaz, bütün âlem kokudan helâk olurdu.
 
İkinci bölük; 
zâhidlerdir. Bunların aslı ateştendir ve bunlar tarikat taifesidir.
Bu sebeple gece gündüz yanmaları, kendilerini yakmaları lâzımdır.
 
Üçüncü bölük;
âriflerdir. Bunların aslı sudandır ve bunlar marifet taifesidir. 
Su hem kendisi temizdir, hem de temizleyicidir. 
Bu sebeple ârif de hem temiz olmalı, hem de temizleyici"
 
Dördüncü taife;
muhîblerdir. Bunlar hakikat tâifesidir ve bunların aslı topraktandır. 
Toprak teslimiyet ve rızâyı temsil eder. Bu yüzden muhib de teslimiyet ve rızâ içinde olmalıdır.
 
İnsan Kur'an-ı Kerim’in tabiri ile ahsen-i takvim (en güzel kıvam) suretinde yaratılmış olup, kainatın halifesidir. Fıtratındaki genişlik ve donanım sayesinde Allah’a muhatap bir varlıktır.
 
Yani insan her bir maddi ve manevi aza ve duyguları ile Allah’ın bütün isim ve sıfatlarını tanıyıp bilecek bir mahiyete sahiptir. Bu noktadan bakıldığında insan kainat kadar geniş ve donanımlıdır. Her bir azası ve latifesi bir aleme açılan bir penceredir.
 
kendimize sormamız gereken soru tercihimiz hayatımız ne üzerine?
Ahsen-i takvim mi? (Allah’a tam ve güzel bir kul olmaktır)
esfel-i safilin mi ? (şeytana maskara olmaktır.)
 
Oysa biz, bütün hayatı boyunca, “tevekkül, tefekkür ve şükreden” bir Peygamber (s.a.v.)’in ümmetiyiz.
 
Sadece bu özelliğimiz bile, bu hasletlere sıkı sıkıya sarılmamıza sebep olmalıdır.
 
Bu hasletlerden uzaklaştığımız için musibetler yağmur gibi yağmaktadır. 
 
Bize düşen Tebessüm, Tefekkür, Tevekkül, Teşekkür ve Tefeül Hayatımıza hayat katacak beş güzel yaklaşım...
 
Tebessüm et ki, dost bulalım dost olalım.
Tefekkür et ki, kendimize gelelim.
Tevekkül et ki Rabbimizi bulalım.
Teşekkür et ki, şükrümüz artsın.
Tefeül et ki işin rast gelsin.
 
Selam ve dua ile....





Gazipaşa Haberler Not:
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Gazipaşa Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.gazipasahaberler.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İzinsiz ve "kaynak gösterilse" dahi iktibas olunamaz; hiçbir surette kopyalanamaz ve başka bir yerde yeniden yayıma konulamaz.