loader

Gazipaşalı Hemşerim, Gazipaşa Hepimizin...

Prof. Dr. A. Gani ARIKAN
Yazar:Prof. Dr. A. Gani ARIKAN
Bu yazı

Gazipaşalı Hemşerim, Kardeşim, Gazipaşa Hepimizin...
 
Memleketimde yanlış giden bir şeyler olduğunu düşündüğüm için “Gazipaşa Hepimizin Platformuna” sosyal medya üzerinden destek vermeye çalışıyorum. Ya hu kardeşim yazmayayım dedim ama; bu platformda olan Gazipaşalılar için “onlar zaten Gazipaşa dışında yaşıyorlar”, “Onların tuzları kuru zaten hepsi zengin”, “Gazipaşa’ya hiç geliyorlar mı? 
 
"En son ne zaman sahilde denize girmişler”, “çoğunluğu memur veya emekli ne anlar onlar”, “Gazipaşa’nın gelişmesini istemiyorlar”, “sorun bakalım yakınlarından kimse Alanya’da turizmde çalışıyor mu”, “sahilde yeri olanlar bu planları istemiyor” vs. tarzda samimiyetten uzak, gerçekleri yansıtmayan söz ve söylemleri farklı mecralarda okuyunca gönlüm razı olmadı ve zülfü yâre dokunma zamanının geldiğini anladım!
 
Gazipaşalı Hemşerim, Kardeşim...
Ben Gazipaşalıyım, lisede okurken parasızlıktan kaç kez Göçük Köyüne, Sümbüllere yürüyerek gitmiş gelmişliğim vardır, üniversite hayatım dahil geçmiş hayatımın birçok kesitinde yokluktan çokça aç kalmışlığım vardır. Bundan gocunacak ta değilim ve şu an Konya Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde öğretim üyesiyim zengin falan da değilim ama fakir de değilim. Memleketimden uzaktaki birçok hemşerim de hemen hemen bu durumdadır.
 

Gazipaşalı Hemşerim, Gazipaşa Hepimizin...

Biz “tuzu kuru” mu oluyoruz şimdi? Zaten çok zengin olduğum için mi cennet memleketimden uzakta yaşıyorum? Bakınız; fakirliği yokluğu gerekçe göstererek yapılan/ yapılacak yanlış işleri aklamaya çalışmayınız. Eğer biz yanlış bir şey söylüyorsak buyurun anlatın!
 
Bu platformun üyesiyim neden; çünkü ülkemin sahillerinde yağmalanmadık yer kalmadı. Gazipaşa, Anamur ve Aydıncık şeridi kaldı bırakın buralar bari doğal kalsın. Yaşadığımız ülke için her türlü sıkıntıyı çektik, vatan için her zaman her şeyi yaparız ama bırakın da kardeşim vatanımız talan edilirken birkaç söz söyleme hakkımız bari olsun!
 
Göçük köyünün hepsi, birbiri ile uzak yakın akrabadır. Yani Gazipaşa Hepimizin Platformuna katkı veren birsi sıfatıyla söyleyebilirim ki; turizmde çalışan, koşulların sıkıntısını çeken birçok yakın uzak akrabam var. Yani uzaktan olayı bilmeden gazel okumuyoruz kardeşim!
 
Fırsat buldukça Gazipaşa’ya gelirim, köyüme giderim, denize girerim. En son ne zaman mı denize girdim, Eylül ayı başlarında Konyalı aile dostlarımla iki aile geldik iki gün sahilde denize girdik ve müsaade ederseniz memleketimizde helal kazancımızdan da harcama yaptık. 
 
Anlayacağın katkı sağladık.
Bu ülke için devletimiz için yüzlerce yıldır ölen bu toprakların çocukları bizleriz ve memleketimizde huzur içinde, şımarık turist kalabalığından uzak denize girmek ve birkaç gün huzurlu yaşama hakkımız olmayacak mı? Bu ülkenin insanlarının sakince tatil yapabileceği bir bölge olsak çok yanlış bir şey mi düşünmüş oluyoruz?
 
Başka bir ilde çalışıyoruz diye memleketime geri dönüşü olmayan bir yanlış uygulama yapıldığını düşünüyorsak karşı çıkamayacak mıyım?
 
Kaldı ki Gazipaşa Hepimizin Platformundakiler ve ben turizme karşı değiliz! Gazipaşa’nın !ziki ve sosyolojik şartlarının çok katlı otel ve her şey dahil konseptini kaldırmayacağını düşünüyoruz. 
 
Gazipaşalı Hemşerim, Gazipaşa Hepimizin...
Bu durumun memlekete çok zarar vereceğini düşünerek bunun yerine, Gazipaşa geneline yayılmış butik otel/pansiyon turizmi, doğa ve kültür turizmi gibi çevreye zararı olmayan, elit turiste hitap eden, daha çok gelir getiren bir turizm anlayışı öneriyoruz. Halkımızın sahillerimizi rahatça kullanabilmelerinin önüne engel olabilecek şeylerden kaçınılmasını öneriyoruz.
 
Olayı biraz anlaşılır kılmak adına, şimdi soruyu bir de şöyle sorun: benim köyümden çıkıp gitmiş garson akrabam, cebinde akrep olan günlük 15 Euro bile harcamayan bir turisti mi yoksa günlük 300-500 Euro harcayan masadan kalkerken bile 10-50 Euro bahşiş bırakan mutlu turisti mi tercih eder? 
 
1985-88 arası Alanya Lisesinde okuduğum ve mezun olduğum süreçte birkaç yıl turizm sektöründe garson olarak ben de çalıştım (Çay bahçesi ve Restoranlarda). Birkaç kahve, çay ve doğru bir hizmete birçok kez 50-100 Mark gibi ciddi bahşiş veren birçok düzgün turist tanıdım. Şimdi gelen turist bırakın bahşiş vermeyi şehir merkezine çıkıp günlük 100 Euro harcıyor mu sizce? 
 
Gazipaşalı Hemşerim, Gazipaşa Hepimizin...
Bunun nedeni nedir sizce? Alın size “gelişme”...bu mudur gelişme, köylerden turizm için çalışan gençler her gün Alanya’ya gidip geliyormuş! Yahu kardeşim ben de her gün hem de 22 yıldır günde 50-60 km yol tepiyorum ve iş yerime gidip geliyorum. Öyle oturduğun yerde kimseye ekmek yok, tabi ki çalışacaklar! Bu mudur Gazipaşa’nın sahillerini “gelişme” adı altında talan edilme planına sunduğunuz gerekçe?
 
“Gelişme” nedir? Siz hiç üzerinde düşündünüz mü? Doğası talan edilmiş, yeşillikleri yok edilmiş, coğra! şartların kaldıramayacağı düzeyde zorlanarak her geçen gün milyonlarca insan yoğunluğunun her türlü atığının bırakıldığı bir ortam mıdır “gelişme” yoksa Gazipaşa’nın coğra! ve sosyolojik şartlarının dikkatle incelenerek, oluşabilecek nüfus yoğunluğu ne getirir ne götürür dikkatlice planlanarak hazırlanacak bir “gelişme” ve “gelecek” planı mıdır?
 
Bakın Alanya’ya bazı haftalar neredeyse iki milyonu aşan bir nüfus yoğunluğunun ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışıyor! Hiç düşündünüz mü bu kadar insan günde iki kez duş alsa bile sadece kullandığı temizlik malzemelerinin kimyasal atıklarının ne olduğunu? Bırakın mevsimlik turist popülasyonunu, güzel Alanya’mız için şu andaki sabit nüfusu bile çoktur. 
 
Gazipaşalı Hemşerim, Gazipaşa Hepimizin...Olunca ne oluyor derseniz eğer; beyim! olunca “Betona teslim olmuş” ağırladığı kaliteli turist potansiyelini kaybetmiş bir Alanya oluyor. Şimdi Gazipaşa’nın da 300-500 bin nüfusu kaldırabileceğini ve haftalık iki üç milyon turistin ihtiyaçlarına cevap verebileceğini zannediyorsanız eğer, çok büyük bir yanılgı içerisindesiniz demektir.
 
Çünkü; bu sahil talanı ve bu düşük düzeyli turizm anlayışı ile yapacağınız her planlama ve her hareket, çok değil 10 yıl sonra size “beton Gazipaşa” ve “Kalitesiz turist” yükü olarak geri dönecektir. İş işten geçip ah vah etmenin bir anlamı kalmayacaktır. Şahsen benim ve platformdaki birçok arkadaşımın temel endişesi budur.
 
Bu platform üyesi arkadaşlardan sahilde yeri olan var mı bilmiyorum. Var ise de adam otel yapılmasın sahil halka hizmet versin, benim arsam öyle kalsın diyorsa buradan nasıl bir rant devşiriyor olabilir? Velev ki Gazipaşalı bir toprak sahibi buradan kazanç elde ediyor diyelim. İnanın ki bu durum bile bahsettiğim sorunların yanında çok minik kalır. 
 
Çünkü; hepimizin kaybetmesindense birkaç arkadaş bırakın kazansınlar ve hepimiz güzel memleketimizi kaybetmeyelim. Öte yandan farklı maksadı olanlar var ise buyurun onlar üzerinden argüman geliştirin. Basit gerekçelere sığınarak Belediyenin yapmak istediği bu doğru ve sağlıklı olmadığını düşündüğümüz planı kabul ettirmeye çalışmayın.
 
Yani haftalardır izliyorum, ayakları yere sağlam basmayan birkaç cılız eleştiri dışında ne Belediye Başkanlığından ne de var ise diğer sivil toplum kuruluşlarından Gazipaşa Hepimizin Platformu’nun itirazlarına karşı doğru düzgün bir argüman ortaya konmamıştır.
 
Gazipaşa’nın “Sarı Öküz” hikayesinde ki “sarı öküz” olmasına müsaade edilmemelidir. Aksi durumda hikâyeyi biliyorsunuz ve 5-10 yıl sonra Gazipaşa’yı vermemeliydik dersiniz ama bir de bakmışsınız Silifke’ye kadar tüm sahiller perişan olmuş olur. Kaynak; gazetealanya.com
 





Gazipaşa Haberler Not:
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Gazipaşa Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.gazipasahaberler.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İzinsiz ve "kaynak gösterilse" dahi iktibas olunamaz; hiçbir surette kopyalanamaz ve başka bir yerde yeniden yayıma konulamaz.