loader

Seçimle Değil, Stratejik Bir Savaşla Karşı Karşıyayız…

Av. Sedat ÇETİNKAYA
Yazar:Av. Sedat ÇETİNKAYA
Bu yazı

Seçimle Değil, Stratejik Bir Savaşla Karşı Karşıyayız…
 
Dünya üzerinde uygulanan politik ve sosyolojik yönlendirmeler neticesinde, özellikle maddi yönden gelişmiş ülkelerdeki insanların büyük bölümünde bencillik temelinde yükselen BİREYSELCİ YAKLAŞIMLAR , zirve değerlerine kadar ulaşmış bulunmaktadır. Elbette bu yönelimden, ülkemiz insanları da ziyadesiyle payını almış durumdadır.
Dünya üzerinde oluşturulan bu bencil ve büyük oranda da cehalet içinde yüzen insan topluluğu ise, bu topluluğu kullanarak dünya yönetimini ve siyasetini şekillendirmek isteyenler için bulunmaz bir nimet durumundadır.
 
BENCİLLİĞİ VE BİREYSELCİLİĞİ, VARLIĞININ EN ÖNEMLİ YAZILIM KODU HALİNE GETİRMİŞ OLAN İNSANLARIN ; küresel bir savaşın varlığının farkına varması, böyle bir savaşta fedakarlıkla mücadele etmeyi kabullenebilmesi, kendisine sunulan çıkar havuçlarını bir tarafa bırakıp milli bir bilinçle hareket etme iradesini ortaya koyabilmesi, ülkesi için mücadele edenlerle ülkesini mahvetmek için yabancı güç merkezleriyle işbirliği içinde çalışanları ayırabilmesi, bağnazlıklarından ve ön kabullerinden kurtularak ülkesinin ve milletinin geleceği için mücadele edenlere destek vermeyi başarabilmesi gerçekten de KOLAY DEĞİLDİR. 
 
İŞTE BU NEDENLE ÜLKEMİZİN YARISI ; yabancı güç merkezlerine karşı verilen tarihi savaşı görmeme yolunu seçebilmekte, küresel güç merkezleri ile işbirliği halinde hareket ettiği hususunda tereddüte dahi ihtiyacın olmadığı bir denklemi anlamazdan gelebilmekte, bir tabanca bile üretemeyen ülkemizin dünyanın en gelişmiş savaş uçaklarından birisini yapma noktasına değin yükselmesini alaya alabilmekte, 21 yılda Cumhuriyet tarihinde yapılan yatırımların hemen hemen her hizmet kaleminde 3-5 hatta 10 kat fazlasının yapılmış olduğu gerçeğini inkara yeltenebilmekte, 
 
ülkemizin gelişmesini sağlama amacına matuf her icraata ayrı bir kulp takabilmekte , ülkemizi uluslararası platformlarda karalayanları eleştirmek yerine alkışlayabilmekte, küresel güç merkezlerinin politikalarına hizmet noktasında Suriye’de – Libya’da - Karabağ’da- Arnavutluk’da - Somali’de – Katar’da- Afganistan’da ne işimiz var diyebilmekte, dünyanın gidişatını değiştirecek olan Türk Birliği’ne bağnaz eleştiriler getirip burun kıvırabilmekte, ülkesinin çıkarlarını ve politikasını desteklemek yerine Yunan’ın maksimalist tezlerine destek olmayı marifet sayabilmekte, insanımızın inancına, dini ve milli değerlerine hakaret etmeyi kendisini için bir hak addebilmekte, 
 
sıra dışı bir yaşam sürme uğruna insanlıktan çıkabilmekte, ülkesine yönelik ekonomik saldırılara ve bunları içeriden destekleyenlere gözlerini kapayabilmekte ve hatta bir noktadan bu sürece dahil olabilmekte, Cumhur ittifakının dünyaya yöne veren liderine destek olmak yerine ne idüğü belirsiz bir masa ittifakının olmayan, olsa da ülkemize umut olma imkanı bulunmayan adayının beklentisiyle sloganlar arkasına sığınarak ve gerçeklikten kopmuş bir biçimde yaşamını sürdürebilmekte, 
 
parlamenter sistem gibi kokuşmuş bir yönetim biçimini savunanların süslü yalanlarına ram olabilmekte ve hatta bütün bunları yaparken ülkemizin diğer yarısına ve liderine düşmanca hisler besleyebilmekte, Cumhurbaşkanımızı yıpratmak için söylenen her yalana koşulsuz inanabilmekte, kendi acınacak mankurt durumuna bakmaksızın bu milletin vatansever evlatlarını "troll" ilan edebilmektedir. 
 
Kıymetli dostlarım ! herkes bilmelidir ki HENÜZ SICAK BİR SAVAŞA DÖNÜŞMEMİŞ OLSA DA küresel güçlerle amansız bir mücadele içinde bulunmaktayız. İçinde bulunduğumuz bu mücadele, gerçekten de insanlık tarihinin en önemli mücadelesidir ve ülkemizde yapılacak 2023 seçimlerinin, bu hususta büyük bir kırılma noktası teşkil etmesi durumu söz konusudur.
 
Artık reel yaşamla ezoterik dünyanın iç içe gireceği, veri aktarımında yaşanacak devasa gelişmeler neticesinde teknolojinin inanç ve yaşam biçimimizi etkileyeceği, sanal bir yaşam biçiminin tüm sınırsızlığı ve sapkınlığıyla insanlığı kuşatacağı, insanlığın zekasının- algısının ve yaşamının şeytani güçler tarafından mutlak biçimde kontrol edilmeye çalışılacağı ve dünya dışı varlıklarla ( Ye'cüc ve Me'cüc) yapılacak topyekün savaş dahil olmak üzere insanlık tarihinin en zorlu mücadelelerinin verileceği bir döneme gireceğiz.
 
DÜNYANIN BAŞINA BELA OLMUŞ KÜRESELCİ PAGANLAR ; tüm projelerini, öncelikle insanlığı kontrol etmek  ve önlerindeki engelleri pasifize etmek üzerine şekillendirmiş bulunmaktadır. Günümüz dünyasında yaşanan sıra dışı gelişmeler ise bu hedefi gerçekleştirmek üzere sergiledikleri faaliyetlerden başka bir şey değildir. Bizler, 100 yıllık süreçte içine düşürüldüğümüz aşağılık kompleksi ve öğretilmiş çaresizlik nedeniyle gücümüzün henüz tam anlamıyla farkında olmasak da insanlığa karşı kurulan tuzağı dağıtabilecek tek devlet ve millet konumunda bulunmaktayız. 
 
İşte bu gerçek, efendileri gerçek anlamda Şeytan olan küresel güç merkezleri tarafından gayet iyi bilinmekte ve onlar da tüm planlarını ; Türkiye’yi kontrol etmek, zora düşürmek , parçalamak ve hatta gerektiğinde içindekilerle birlikte toptan yok etmek üzerine yapmaktadır. Küresel güçlerin piyonları tarafından adım adım kuşatılmaya çalışılmamızın arkasında bu stratejik gerçeklik olduğu gibi bizim de ortaya koyduğumuz her ileri hareketin düşünsel zemininde, bu stratejiyi etkisiz kılma perspektifi bulunmaktadır.
 
Bizler içinde bulunduğumuz aymazlıktan bir an önce kurtularak ve kulaklarımızı içimizdeki işbirlikçilerin ve küresel fitne odaklarının söylemlerine tamamen tıkayarak ; milletimiz, insanlık ve din-i mübin-i İslam için vereceğimiz bir savaşa konsantre olmalı, siyaseti- yöneticilerimizi ve kendimizi iktidarı kaybetme endişesinden kurtaracak bir halk desteğini oluşturmayı başarmalıyız. Bu yolda gerçekleştirilecek her faaliyet, bizlerin hem bu dünyada hem de ahir hayatında şerefle taşıyacağı bir HİZMET NİŞANESİ olacağı gibi varlık alemine de altın harflerle nakşedilecek bir değer olacaktır.
 
Yöneticileri seks kasedi ile değişenlere, yıllarca mücadele ettiğimiz Pkk’nın kaşarlı temsilcileri ile Pkk//Pyd//Ypg//Sdg devleti kurmak için ele ele verip efendilerine selam duranlara, ülkemizin acil ihtiyacı olan S 400’lerin alınmasından dolayı her fırsatta ve halen gocunarak kaşıntılarını açıkça ortaya koyanlara, FETÖ darbesine kontrollü darbe diyecek kadar siyasi adilik çukuruna düşmüş olanlara, Mit tırlarına müdahale eden ABD ajanlarına alkış tutanlara, devlet sırlarını ifşa edenler için yürüyüşler düzenleyenlere, ne kadar sinsi FETÖ yardakçısı varsa yanına danışman olarak alanlara, ülkemizin silah sanayisini baltalamak için her türlü fitneyi kasıtlı bir biçimde üretenlere, IMF heyetleriyle otellerde basılanlara, Mavi vatanımızı Yunan’a peşkeş çekmek için tezler ortaya koyanlara, 
 
milletvekilleri Pkk cenazelerinde gezenlere, Karabağ’da milletimiz için verilen savaşta Ermeni korumacılığına soyunanlara, ezandan – kurandan iğrenen vekillere//yöneticilere sahip olanlara, İmam Hatipleri sapık olarak görecek kadar bizlere yabancı bir zihniyetin temsilcisi olanlara, Türkiye’yi kendi sınırları içine hapsetmek için elinden geleni ardına koymayanlara, ülkesi zora girsin diye tüm parasını Dolara çevirip yurtdışına kaçıranların yandaşlarına, ekonomimize saldırı yapan dış mihraklarla işbirliği içinde olan - millet geçim sıkıntısına düşsün de bu Erdoğan’ı düşürsün diye zam üstüne zam yapan ekonomi teröristlerinin siyasi temsilcilerine, 
 
bu ülkeye yapılan her hizmeti durdurmaya ve baltalamaya çalışanlara, gezi ve çukur ayaklanması şakşakçılarına, milletimize hizmet için tek bir projesi dahi olmadığı halde siyasete soyunanlara, siyaseti yalan ve kurgulardan oluşan bir eleştiriden ibaret sanarak siyaset arenasında boy gösteren kifayetsizlere, nice insanımızın ve güvenlik görevlimizin kanı elinde olan Pkk yöneticilerinin destek açıklamaları yayınladıkları siyasi partilere ve hülasa daha nice adiliğe ve ihanete çanak tutanlara DESTEK VERMEYİ DÜŞÜNENLERİ UYARMAYI VE AÇIKTAN ELEŞTİRMEYİ DE KENDİMİZE GÖREV BİLMELİYİZ. 
 
Bizler de zilletin destekçileri de bilmelidir ki ; “Mutlak galip olan ancak Allah”tır. TARİHİ VE GELECEĞİ OKUMAYI BİLENLER İÇİN Allah’ın iradesinin, büyük ve güçlü Türkiye’den ve din-i mübin-i İslam’ın galebesinden yana olduğu ayan beyan ortadadır ve kader-i ilahinin, bu sonuca müteallik tecelli hızı da artmış, 100 yılda olacaklar 10 yılda yaşanır hale gelmiştir. Kim, bu ilahi iradenin yanında olursa o, hem bu dünyada hem de ahir hayatında ihya olacak ve her kim, bu iradenin karşısında olursa her iki alemde de mahv-u perişan olacaktır… 
 
Zillet cephesi ve yandaşlarınca ülke sathına sokulacak her yalan, her saldırı, her algı operasyonu, her yayın ve her siyasi taktik ; batılı güç merkezlerinin küresel planlarına ve şeytanın batıl düzenine hizmet etmek için tedavüle sürülmüş ve alanların elinde patlayacak bir hisse senedi gibidir.
 
Allah’tan büyük ve güçlü olduğunu düşünen ve ahmakların şahı olmaya aday olanlar varsa onlara da hodri meydan diyor ve bu meydandan nice firavunların geçtiğini de hatırlatıyoruz…



Gazipaşa Haberler Not:
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Gazipaşa Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.gazipasahaberler.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İzinsiz ve "kaynak gösterilse" dahi iktibas olunamaz; hiçbir surette kopyalanamaz ve başka bir yerde yeniden yayıma konulamaz.